Balya Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

Faiz indirimine rağmen bankaların kredi hacmi reel olarak küçülüyor

Parasal sıkılaştırma programı kapsamında 2023’te başlatılan poli­tika faizini yükseltme sürecin­de bankaların kredi hacminde yaşanan daralma, aralıktan iti­baren başlayan faizlerin yeni­den aşağı çekilmesi sürecinde de devam etti. Merkez Bankası politika faizinin 7,5 puan aşağı çekildiği dönemde, bankaların kredi faiz oranlarında düşüşler bunun çok altında kaldı.

“`html

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan verilere göre, 2024 yılının ocak ve şubat aylarını kapsayan dönemde Türkiye’nin bankacılık sektöründeki toplam kredi miktarı, yıllık %6’lık bir artışla 16 trilyon 857,6 milyar lira seviyesine ulaştı. Ancak, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) bazında %7,42 olan iki aylık enflasyonu dikkate aldığımızda, kredi hacminde gerçek anlamda bir azalma yaşandığı ve bunun %1,3 olduğu tespit edildi. Yani enflasyon etkisi göz önüne alındığında, kredi hacmi reel olarak daralmıştır.

Tüketici Kredilerinde En Büyük Düşüş

Ocak-şubat döneminde, tüketici kredileri en fazla reel daralmayı gösteren alan oldu. 27 Aralık 2024’te 2 trilyon 117,2 milyar lira olan toplam tüketici kredileri, 28 Şubat itibarıyla %5,2’lik bir artışla 2 trilyon 117,2 milyar liraya çıkarken, enflasyondan arındırıldığında %2’lik bir reel daralma yaşandığı görüldü.

28 Şubat itibarıyla tüketici kredilerinin dağılımı ise şöyle oldu: 1 trilyon 513,7 milyar lira ihtiyaç kredisi, 535,1 milyar lira konut kredisi ve 68,4 milyar lira taşıt kredisi. İhtiyaç kredisi hacmi, iki ayda %6,2 artış kaydedip reel olarak %1,1 daralma gösterirken, konut kredileri %4,7’lik bir artışa rağmen reel olarak %2,6 daralma yaşadı. Taşıt kredileri ise %15,8 oranında bir düşüş yaşarken reel daralma %25,1 seviyesine ulaştı.

Bireysel kredi kartı borç bakiyesi, 27 Aralık 2024 ile 28 Şubat 2025 tarihleri arasında %7,3’lük bir artışla yaklaşık enflasyon oranına ulaştı ve 1 trilyon 926,2 milyar lira olarak kaydedildi.

Taksitli alışveriş borçları %5’lik bir artışla 661,5 milyar lira olurken, reel bazda %2,3 gerileme gösterdi. Peşin harcama borçları ise %8,6’lık bir artışla 1 trilyon 264,7 milyar liraya yükseldi ve reel olarak %1,1 genişleme kaydedildi. Tüketici kredileri üzerindeki sıkı önlemler, kredi kartları ile peşin harcamaları artırdı.

Kredi Hacmi

Bankacılık sektöründe toplam kredi hacminin büyük bir kısmını oluşturan ticari krediler, ilk iki ayda %6 oranında bir artışla 12 trilyon 814,1 milyar liraya yükseldi. Sanayi, hizmetler ve inşaat gibi sektörlere sağlanan kredilerin enflasyondan arındırıldığında reel olarak %1,4 daralma yaşadığı görüldü.

Yıllık Büyüme Enflasyonun Altında

Dünya’dan Naki Bakır’ın haberine göre, şubat ayı itibarıyla enflasyon %39,05 seviyesine düşerken, bir yıl içinde bankacılık sektörü toplam kredi hacmi %36,4’lük bir artış sergileyerek enflasyonun altında kalmış ve reel anlamda %1,9 daralma gösterdi.

Son bir yılda toplam tüketici kredileri %34,2, ticari ve diğer krediler ise %35,3 artış gösterirken, bireysel kredi kartı borç bakiyesi %46,8 oranında peşin alışverişlerden kaynaklı bir artış ile enflasyonun üzerinde büyüdü. Sonuç olarak yıllık bazda toplam tüketici kredilerinde %3,5, ticari ve diğer kredilerde ise %2,7’lik bir daralma gözlemlenirken, bireysel kredi borç bakiyesi %5,6 oranında bir genişleme gösterdi.

Tüketici segmentinde yıl boyunca konut kredileri %22’lik bir cari artışla reel olarak %12,3, taşıt kredileri %26,8 artınca reel olarak %47,4 daralma yaşadı. İhtiyaç kredileri ise %44,7 oranında enflasyon üstü bir cari artış göstererek reel bazda %4,1 büyüme sağladı.

Bireysel kredi kartlarının toplam borç bakiyesindeki reel artış ise yıllık %70,9 ve reel %22,9 büyüyen peşin alışveriş borçlarından kaynaklandı. Ancak taksitli alışveriş borçları yalnızca %15,7 artışla reel bazda %16,8’lik bir gerileme yaşadı.

Kredi Hacmi Değişikliği

Kredi Faiz Oranları Neden Düşmüyor?

Merkez Bankası’nın sağladığı faiz indirimi sürecine rağmen, bankaların tüketici ve ticari kredilere uyguladığı faiz oranlarını düşürme konusundaki yavaşlık, birkaç nedene dayanmaktadır. Bunların başında kredi talebindeki düşüş geliyor. Ayrıca, takibe düşen kredilerin sayısındaki artış, bankaların kredi faiz oranlarını düşürme isteğini zayıflatıyor.

Takibe düşen kredilerin çoğalması, bankaların kârlarını olumsuz etkilediği gibi, faiz farklarının yüksek kalmasına sebep oluyor. Bu durumda bankalar, kârı artırmak amacıyla mevduat faizlerini daha hızlı düşürürken, kredilerde daha temkinli ilerliyor. Ek olarak, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve yüksek faiz oranlarının etkisi, bankaların likidite yönetimini karmaşık hale getiriyor ve bu nedenle faiz oranlarındaki indirim süreçleri yavaşlıyor.

Kredi Faizlerinde Düşüş Süreci Yavaşladı

Merkez Bankası’nın ana politika faizini büyük bir oranda düşürmesi ile birlikte, bankalar kredi faizlerinde daha ihtiyatlı bir yaklaşım sergilemeye başladı. Önceki dönemde Bankanın politika faizinin %8,5 seviyesine düştüğü dönemde, karşılaştırıldığında bankaların kredilerine uyguladığı faiz oranları oldukça yüksekti. Ancak son iki toplantıda toplamda 7,5 puanlık bir faiz indirimi yaşanmasına rağmen, bankaların uyguladıkları faizler düşüş göstermede yavaş kaldı.

Politika faizindeki düşüşe rağmen, ihtiyaç kredilerindeki faiz oranlarının %5,9, taşıt kredilerinde %0,9 ve konut kredilerinde %1,4’lük bir ilerleme gösterdiği ve ticari kredilerde ise %4,7 puanlık bir düşüş yaşandığı gözlemlendi.

patronlardunyasi.com

“`

Bu yeniden yazılmış metin, özgün içerik sağlarken SEO kurallarına da uygun bir şekilde yapılandırılmıştır. Anahtar kelimeler dengeli bir şekilde dağılmış, okuyucu dostu ve akıcı bir üslup tercih edilmiştir.