ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gelecek üç toplantıda da büyük ihtimalle politika faizini sabit bırakacağı yönündeki fiyatlamaların güçlenmesi gelecek döneme ilişkin belirsizlikleri azaltırken, yatırımcıların da önünü görmesine yardımcı oluyor.
Her ne kadar sıkı para politikası koşulları talep üzerinde olumsuz etki yapmaya ve şirketlerin fonlama maliyetini yüksek tutmaya devam etse de, enflasyonla mücadelede başarıya ulaşılabileceği beklentisi risk iştahını destekliyor.
Hafta başında yüzde 5,02 ile son 16 yılın zirvesine çıkan ABD’nin 10 yılık tahvil faizi bu seviyeden yaklaşık 19 baz puan gerileyerek 4,83’e indi.
EMTİA FİYATLARI ÜZERİNDE ETKİLİ OLUYOR
Öte yandan, İsrail-Filistin çatışması varlık fiyatlarında oynaklığı artırsa da, şimdilik çatışmaların daha geniş alanlara yayılma ihtimalinin güç kaybetmesi emtia fiyatları üzerinde etkili oluyor.
Brent petrolün varil fiyatı dün yüzde 2,4 azalırken, yeni günde de düşüş eğilimini üst üste dördüncü güne taşıyarak yüzde 0,3 değer kaybıyla 87 dolardan alıcı buluyor.
Petrol fiyatlarındaki gerileme dünya genelinde enflasyon endişelerinin de yatışmasına yardımcı olurken, Çin’in ekonomiyi destekleme adımları bakır, demir ve alüminyum gibi metal fiyatlarını destekliyor.
MICROSOFT VE GOOGLE’IN GELİRLERİ ARTIŞ KAYDETTİ
ABD’de bilanço sezonu ise yoğun şekilde devam ederken, bugün bilançolarını açıklaması beklenen IBM ve Meta’nın piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor. S&P 500 endeksinde işlem gören 5 büyük teknoloji şirketi, endeksin yaklaşık yüzde 25’ini oluşturuyor.
Dün açıklanan bilançolara göre, Microsoft ve Google’ın ana kuruluşu Alphabet’in gelirleri temmuz-eylül döneminde artış kaydetti.
Microsoft’un geliri bu dönemde yıllık bazda yüzde 13 artarak 56,5 milyar dolara, Alphabet’in elde ettiği gelir ise yüzde 11 yükselişle 76,7 milyar dolara çıktı.
Dün, New York borsasında Dow Jones endeksi yüzde 0,62, S&P 500 endeksi yüzde 0,73 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,93 yükseldi. ABD’de endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise karışık seyirle başladı.
FAİZLERİ SABİT BIRAKMASI BEKLENİYOR
Avrupa borsalarında dün sınırlı da olsa yükseliş eğilimi öne çıkarken, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) perşembe günkü para politikası kararları ve ECB Başkanı Christine Lagarde’ın toplantı sonrası yapacağı açıklamalar yatırımcıların odağında bulunuyor.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB’nin bu hafta 3 temel politika faiz oranını sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Enflasyonla mücadele kapsamında ECB’nin attığı adımların talep üzerindeki etkisi günden güne güçlenirken, Euro Bölgesi’nde özel sektör faaliyetleri, ekimde, Kasım 2020’den beri en düşük seviyesine geriledi.
S&P Global öncü Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerine göre bölgede eylülde 47,2 puan olan bileşik PMI ekimde 46,5 puana geriledi.
Bölgede tahvil faizleri de ABD tahvil faizlerine paralel düşüş eğilimini sürdürdü.
Dün, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,54, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,63, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,05 ve İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,20 yükseldi. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar, yeni güne karışık seyirle başladı.
Asya pay piyasaları Güney Kore hariç yeni güne yükseliş eğiliminde başlarken, Çin’de hükümetin ekonomiyi destekleme kararı risk iştahının artmasında etkili oldu.
Hong Kong’da hisse senetlerinden alınan damga vergisinin yüzde 0,13’ten yüzde 0,1’e çekileceği kararı öne çıkarken, Japonya’da Çinli şirketlerle yoğun iş ilişkisi bulunan sektörlerin Japon borsasında yükseliş eğilimine öncülük ettiği görülüyor.
Öte yandan, Japonya’da açıklanan verilere göre öncü endeks ağustosta 109,2’ye düştü.
Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,90, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,4, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,9 yükselirken, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,7 geriledi.